Dünya’nın en çok tartışılan futbol topu Jabulani, NASA’nın radarına nasıl girdi?

2010 yılında Güney Afrika’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası, futbolun sahadaki heyecanı kadar, kullanılan topun yarattığı tartışmalarla da hafızalarda yer etti. Turnuvanın resmi topu olan Jabulani, Zulu dilinde “kutlamak” veya “mutlu olmak” anlamına geliyordu. Ancak bu topun sahadaki performansı, birçok futbolcu için pek de “mutlu” bir deneyim olmadı.

Adidas tarafından geliştirilen Jabulani, önceki Dünya Kupası toplarına kıyasla birçok teknolojik yenilikle tanıtılmıştı. Loughborough Üniversitesi’nin geliştirdiği “Grip’n’Groove” adlı özel yüzey tasarımı sayesinde, oyunculara daha kararlı bir uçuş ve her koşulda daha iyi tutuş sağladığı iddia edildi. Ayrıca, tarihte ilk kez sadece sekiz adet üç boyutlu panelden oluşan ve termal olarak yapıştırılmış bir top kullanılmıştı. Bu sayede topun, şimdiye kadar üretilmiş en düzgün ve yuvarlak futbol topu olduğu ileri sürüldü.

Ancak bu teknik iddialar, turnuva başladığında birçok oyuncu için gerçek hayatta karşılık bulmadı. Jabulani’nin uçuşu son derece öngörülemezdi. Özellikle kaleciler, bu topla başa çıkmakta zorlandı. Brezilya kalecisi Julio Cesar, topu “süpermarketten alınmış gibi” diyerek sert bir şekilde eleştirdi. Aynı takımdan Luis Fabiano ise topun adeta bir zihin okur gibi yön değiştirdiğini söyleyerek, “sanki biri topu kontrol ediyor” ifadelerini kullandı.

Beğenenler de vardı

Tabi her oyuncu aynı fikirde değildi. İngiltere kalecisi Joe Hart, topun beklenmedik hareketlerinin oyuna heyecan kattığını söylerken, takım arkadaşı David James daha tarafsız bir yorumla, “Top kötü, ama herkes için kötü” diyerek dengeleyici bir yaklaşım benimsedi.

Peki, bu top gerçekten neden bu kadar dengesiz davranıyordu? Bu sorunun yanıtını bulmak için NASA devreye girdi. NASA’nın Ames Araştırma Merkezi’ndeki uzmanlar, Jabulani’yi rüzgar tünelinde test etti. Yapılan analizlerde, topun klasik “falso” etkisini abartılı şekilde sergilediği tespit edildi. Bu durum, “knuckle ball” adı verilen ve topa dönme verilmeden yapılan vuruşlarda ortaya çıkan düzensiz hava akımlarının bir sonucuydu.

NASA’da uzay mühendisliği uzmanı Rabi Mehta, bu etkinin topun yüzeyindeki dikişlerden kaynaklandığını ve asimetrik hava akımının, topun yönünü ani şekilde değiştirdiğini belirtiyor. Bu tür savrulmaların genellikle 72–80 km/saat hız aralığında başladığı belirtiliyor ki bu da kaleye yakın mesafelerden yapılan serbest vuruşların ulaştığı hızlara oldukça yakın.

Eski futbol toplarında daha fazla dikiş ve pürüzlü yüzey bulunduğundan, bu falso etkisi daha düşük hızlarda tetiklenebiliyordu. Mehta, daha pürüzsüz yüzeye sahip yeni modellerde bu eşik hızının yükseldiğini belirtiyor. Örneğin eski toplarda falso etkisi yaklaşık 48 km/saat’te başlarken, Jabulani’de bu etki ancak 72 km/saat civarında ortaya çıkıyor.

Yüksek irtifa ile gelen ekstra sorunlar

Jabulani’nin davranışını etkileyen bir diğer faktör ise yüksek irtifada oynanan maçlardı. 2010 Dünya Kupası’nın birçok maçı deniz seviyesinden oldukça yüksekte oynandığı için, havadaki düşük yoğunluk topun daha az sürüklenmesine yol açtı. Bu durum, topun havada daha düz ve hızlı gitmesini sağlasa da, aynı zamanda rüzgarın etkisini artırdı. Mehta, bu durumu “göreceli hız” kavramıyla açıklıyor: Eğer topa 32 km/saat hızla vuruluyorsa ve karşıdan da aynı hızda rüzgar esiyorsa, topun havadaki etkili hızı 64 km/saat oluyor. Bu da falso etkisini tetikleyebiliyor.

Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, Jabulani sahada beklenmedik yönlere savrulan, kalecileri çaresiz bırakan, hatta kimi zaman havaya doğru yükselen bir top haline geldi. Oyuncuların alışık olmadığı bu davranış, bazılarına göre futbolu zenginleştirirken, bazılarına göre ise oyunun dengesini bozdu.

Related Posts

Çekmecedeki telefonları yeni gibi yapacak güncelleme yayınlandı

Apple, iOS 26 güncellemesiyle eski iPhone’lara adeta taze bir nefes verdi. Yenilenen animasyonlar ve hız optimizasyonları sayesinde yıllardır çekmecede duran telefonlar bile artık çok daha akıcı bir deneyim sunuyor.

ABD’li astronotun uzayda gördüğü gizemli “ateşböceklerinin” sırrı neydi?

1962 yılında yörüngeye çıkan ilk Amerikalı John Glenn, görev sırasında beklenmedik bir manzarayla karşılaştı. Parlayan cisimlerle ilgili yaşanan bu olay, o dönem NASA’nın öncelikli araştırma konularından biri haline geldi. Peki ama neydi bu cisimler?

Kırgızistanlı gençler ASÜ’de çevre dostu projeye katkı sağlıyor

Aksaray / Metin Kurt Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü, uluslararası bir bilimsel iş birliğine ev sahipliği yapıyor. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencileri, 4-19 Ağustos 2025 tarihleri …

Chromebook’ların Steam hayali çok kısa sürdü

Steam oyunlarının Chromebook’lar üzerinde çalışmasını sağlayan program, birkaç ay sonra son bulacak. Bu da Chromebook sahiplerinin Steam üzerinden oyun oynama hayalinin sonu anlamına geliyor.

ASUS’un yeni nesil oyun masaüstü bilgisayarı TUF Gaming T500 Türkiye’de

ASUS, kısa süre önce tanıttığı yeni nesil kompakt oyun masaüstü bilgisayarı TUF Gaming T500’ü Türkiye pazarında satışa sundu.

Amazon’dan Wondery hakkında ilk açıklama geldi

Amerikan teknoloji devi Amazon’un, 2020 sonunda satın aldığı Wondery podcast stüdyosunu kapatacağına dair çıkan haberler şirket tarafından yalanlandı. Bloomberg’in geçtiğimiz günlerde yayımladığı bir haberde, Amazon’un Wondery’yi kapatma kararı …